Arşiv

Posts Tagged ‘sevgi’

Ne Zor Seni Sensiz Senden Uzakta Yaşamak

19 Kasım 2008 1 yorum

Ne zor sana ulaşabilme gücüm varken,
Ulaşmak istemiyormuş gibi yapmak,
Aşılmaz yollar yokken aramızda;
Kilometrelerce uzakmış gibi yollara küsmek…

Gözlerindeki nemi çoğaltmamak için susmalarımı umarsızlığa bağlamak
Senin için onca endişelenmelerime karşın;
Seni sana bırakmak…

Yüzünde bir hüzün görmemek için senden uzaklaşmak;
Ne zor bir kez bile görmek için;
Çılgınca çarpan kalbimi susturup hasretleri büyütmek.

Gizli gizli hüzünlenerek sana iyiyim ben demek,
Terk edilmişlerin korkusunu yaşamak,
Unutulmamak için onca saati sükunetle beklemek,
Bir acının bir ayrılışın sessiz tanığı olmaktan korkarak telefonlara sarılmak,
Konuşurken sesini titretmemeye çalışmak,
Ne zor senden uzakta hasretinle bedenimi sarsarken
Her an yanındaymış edasıyla konuşmaya çalışmak…

Senin adına senden fazla endişelenmelerimi,
Senden çok yaralanışlarımı sessiz saatlerde yaşamak…
Ne zor hayatı senden uzakta göğüslemek,
Yanından ayrılmak istemeyişlerimi sana sezdirmeden,
Yüreğimin acıyan yanlarını sana bıraktığımı göstermeden,
Oluk oluk akan yaşlarımı bildirmeden,
Hoşça kal yine görüşürüz deyip gitmek…

Ne zor seni sensiz senden uzakta yaşamak…
ZOR….

Kategoriler:SuGibi Etiketler:, , , , , , , ,

Meğerse !

31 Temmuz 2008 1 yorum

Bir daha asla sana kızmayacağım,
yaptıkların için tartışmayacağım,
beni nekadar çok kızdırmak istesende,
o şakacı halinle, surat yapmayacağım.
kızdırmaların kıskandırmaların,
umursamaz gibi görünmen,
ilgisiz davranman,
benden kendini uzak tutman,
yardımcı olmak istememen…

meğerse,
hepsi benim içinmiş…
iyice sana bağlanmamam,
sensiz de ayakta kalabilmem,
yavrumuza hem annelik hem babalık yapabilmem,
sensizliğe daha çabuk alışabilmem,
senin yokluğunu hissetmemem içinmiş.

meğerse,
o ilgisiz, umursamaz halinin arkasında
ne kadar çok büyük düşünceler varmış.
ne kadar büyük bir yükün altına omuz verdiğini anlayamamışım
hep seni suçlamışım ne aptalmışım.

meğerse,
beni okadar çok sevmişsinki,yeni yeni anlıyorum.
uzakta iken arıyor insan,
kızdırmalarını, kıskandırmalarını,
huysuzluklarını bile okadar çok özlüyorum ki
hele birde yavrumun o bozuk konuşmasıya
zorlana zorlana resmine bakıp
öpüp koklarken gözlerimin içine bakıpda
-nerede? dercesine bakıpda BABA! demesi…
büsbütün yıkıyor, kahrediyor beni.
ne olur çabuk gel o gittiğin yerden,
duy sesini neredeysen.

hani demiştinya beni duymak istersen gökyüzüne bak,
yıldızlardan sana bakacağım
sizi oradan hep izleyeceğim
işte bak geldim, sana sesleniyorum,
biliyorum çok geç oldu belki söylemeyeli,
bilmiyorum nasıl çıkacak okadar zamandan sonra,
ama yüreğinde acı gözümde yaş ile
sesleniyorum aşkım sana;

SENİ SEVİYORUM!…

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

MECBURUM

31 Temmuz 2008 Yorum bırakın

bir deprem yüreğimde
titremekte ellerim gözlerim yüreğim,
korkudan değil, sana belli etmemek için
içimde esen fırtınayı.
gözlerimde sel,
yüreğimde kor,
avucumda o minik elleri ile
biricik yavrum.
gözlerini çakmış babasının gözlerine
gitme dercesine ağlamaklı
babası ne yapsın ki mecbur.
bir ölüme seyirci almek,
bile bile gitmek, dönmeyeceğini bilmek gibi
zamansız bir acı, zamansız bir ayrılık
istemesemde gitmek zorunda kalmak,
özür dilemek faydasının olmadığını bilmek
elinden bişey gelmemek ama mecburum…
bu az bir zaman değil,
bir ömür sanki
koskoca bir ömür parçası kayıp gidecek ellerimizden
hemde o güzel yavrunun en çok babaya
ve bize ihtiyacı varken
koparıp alanlar utansın ki
ben çok utanıyorum bu halden
sizi koyup gittiğim için
içim, içim acıyor bu hale.
hiç aklıma gelmezdi bu kadar zor ve acı olacağı
şimdiyse boğazımda koca bir düğüm
yutkunamıyorum, nefes alamıyorum
bu halde ben sizi bırakmak istemiyorum.
bu belkide bir veda hiç yapmadığım
belkide sizi çok ihmal ettim
ama şimdi görüyorum ki
neleri bırakıp da gidiyorum
kaybedince mi anlamak zorunda
her seferinde insan elindekini.
herşey için herkesden özür diliyorum
ve gidiyorum
sessizce bir sensizliğe
15 ay dile kolay,
daha bebeğimiz bile 15 aylık değilken ben nasıl olurda
bırakırım sizi bir başınıza…
Allah’a emanet olun, birbirinize iyi bakın.
ve beni hiç düşünmeyin,
ben sizi sizden çok düşüneceğim
her an ve her saniye,
içimde bitmeyen bir acı özlem ve hasretle.
bir baba için çok zor anlar bunlar ama
elveda…..

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

Sen Benim Herşeyimsin

31 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Sabahlarıma doğan güneş
Gecemi aydınlatan aysın
İlk tutkum, ilk aşkımsın
Sen benim gençliğimsin

Tenimin ilacı
Kalbimin sesi..
Damarlarımdaki kanımsın…

Sen benim her şeyimsin
Ekmeğimin katığı
Nefesimin soluğu
Dilimin sesisin…..

Umudum, yolumsun..
Sevdamın adısın..
Hayatimin tadısın..
İnan sen benim her şeyimsin..

Mahpusta yorganım…
Gurbette sokağım…
Mevsimlerde iklimim
Ömrümün yeşilisin…

Hürriyetim, özgürlüğümsün…
Gökyüzünde süzülen kanadımsın
Acılarimin ilacısın
Dedim ya! Sen benim her şeyimsin….

Ben senle varım..
Senle nefes alıyorum..
Seninle uyuyorum…
Seninle kalkıyorum…
Ben bende, senle yaşıyorum.
Sen benim her şeyimsin….

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

SENSİZLİK !!!

31 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Sensizlik; alabildiğine sessizlik, alabildiğince karanlık , uçsuz bucaksız bir yalnızlık, yapa yalnız bir sokak, kimsesiz bir sahil kasabası, içinde bri tek ve senin hayalin, bişeyler ilk olmalı ya sen ilkim hem sonumsun, kohne bir sandalda yosun tutmuş kimsesiz kürek gibi seni ÖZLEDİM…

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , ,

Sensizlik Sessizlik

31 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Sensizlik ;

öyle bişeyki…

yolcusu olmayan bir halk otobüsü gibi
nazlı nazlı ilerler yollarda,
suları çekilmiş bir akvaryumda
çirpinmak öleceğini bile bile,
gittiği yerden geri dönmeyeceğini bilen
bir komando gibi mağrur,

ama ümidi var…
o otobüs dolacak yolcularla,
o akvaryum dolacak dılarla,
ve zafer gelecek iman dolu göğsünde çiçekler de açsa kanla!…

bilir ama öleceğini de bilse
dönmeyecek bildiği tek gerçekten!

sensizlik öldürecek, sadece sensizlik,
bu koca şehirde koskoca bir sessizlik!…

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

KARANLIK DENİZ

31 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Şimdi seni düşünüyorum, biliyorsun
Aklıma ellerin geliyor önce
Yağmurlu birgün hatırlıyorum
Islanmış bir serçe kuşu hatırlıyorum
Durup durup ölümü hatırlıyorum
Alnıma bir ışık vuruyor karanlıkta
Sonra alabildiğine bir sessizlik başlıyor
Alabildiğine bir deniz
Alabildiğine kum
İçim ürpertilerle dolu
Karanlık denizlerin ortasında
Seni düşünüyorum..

Hani denizin insanı deli eden maviliği
Nerde o güneş parıltıları nerde
Göremiyorum ama duyuyorum
Yaklaşan fırtına sen olmalısın
Bu rüzgar senin hayallerin olmalı
Senin ümitlerin
Senin arzuların olmalı
Bütün karanlıklara razıyım
Yalnız uzaklarda, çok uzaklarda
Bir gemici feneri yanmalı..

Bu korkunç ağırlıkları kim koydu başıma
Bu marşandiz trenleri nereye gidiyor
Ben bir katran deniziyim artık
Dalgalarım iri kayaları döver durur
Bütün yaratıklar derinliklerimde kapkara
Ne bir seven var beni
Ne bir anlayan bulunur..

İçimde çalkalanan bir dünya
Kulaklarımda karanlığın uğultusu
Ve gözbebeklerimde korkuların en büyüğü
Bir büyük dünyada yalnız kalmak korkusu
Ölürsem korkudan öleceğim..

Düşen yıldızlar gibi
Batan gemiler gibi yalnızlığım
Sisli şafaklar doğar ufkumdan
Kör bıçaklar bilenir düşlerimde her gece
Kirli bir güneş kahreder dalgalarımı
Bir çamur yığını sıvanır yüzüme
Gitgide artar yalnızlığım
Sonra duyarım iliklerimde sabahın olduğunu
Bir yosun parçası kımıldanır, gerinir
Bittiği yerde başlar yalnızlığım ..

Pusulalar işlemiyor artık
Yıldızlar yol göstermiyor
Rüzgar bile ihanet etti bize
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz
Bir saçların vardı
Bir saçların vardı
Alnına düşerdi akşamları
Hiç değilse yaşadığımızı bilirdik hayal meyal
Nefes aldığımızı
İnsan olduğumuzu bilirdik
Saçların bizi kurtarırdı düştüğümüz girdaplardan
Bizi bir derinlerden yeryüzüne çıkarırdı
Her telinde mevsimleri seyrettiğimiz
Varlığını en büyük mutluluk bildiğimiz
Bir saçların vardı
Bir saçların vardı deli divane olduğumuz ..

Şimdi bütün gün üstüme yağmur yağıyor
Bütün gece kar
Yalnızlığın tam ortasındayım artık
Yalnızlık kadar
Bilsen nasıl üşüyorum
Al şu ellerimi ısıt biraz
Ya da al götür bu soğukları
Bu yağmurları
Görmüyor musun beni öldürecekler artık
Beni öldürecekeler diyorum sana
Geçmiş gelecek bütün yıllarım
Bütün umutlarım senin olsun al
Beni bu karanlık denizlerde bırakma…

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

NEFESİNİ TUT

25 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Gerçeklerden korkma
Kendine bak durma
Bu akşam burda
Yalnız başına solma
Hayat boş bir anda
Savaşlardan sonra
Sessiz olsan da
Yalnız başına solma
Nefesini tut
Gözünü hiç açma
Sesler bana herşeyi anlatır
Seni sen yapan şet
Özündür unutma
Çığlık atsan da
Yalnız başına solma

Kategoriler:Genel Etiketler:, , , , , , , , ,

Sen Benim

13 Temmuz 2008 1 yorum

Sen benim güneşimsin
Sen benim umudumsun
Sen benim ateşimsin
Sen benim yalnızlığımsın
Sen benim ertelenmiş sözcüklerimsin
Sen benim gözlerimsin
Sen benim kalbimdesin
Sen benim meleğimsin
Sen benim cesaretimsin
Sen benim ağlama sebebimsin
Sen benim karanlığımsın
Sen benim yaşaımsın
Sen benim ölümümsün
Sen benim sevdiğimsin
Sen benim hep seveceğimsin
Sen benim sevdamsın
Sen benim denizimsin
Sen benim ağacımsın
Sen benim AŞKIMSIN!
Söyleyemesem de sen benim AŞKIMSIN
Sen benim sevdiğimsin
Sen benim ertelenmiş seni seviyorumlarımsın!
Bilmesende sen HEP BENDESİN

SU GİBİ

13 Temmuz 2008 Yorum bırakın

Dostlar ırmak gibidir
Kiminin suyu az, kiminin çok
Kiminde elleriniz ıslanır yalnızca
Kiminde ruhunuz yıkanır boydan boya

İnsanlar vardır; üstü nilüferlerle kaplı,
Bulanık bir göl gibi…
Ne kadar uğraşsanız görünmez dibi.
Uzaktan görünümü çekici, aldatıcı
İçine daldığınızda ne kadar yanıltıcı….
Ne zaman ne geleceğini bilemezsiniz;
Sokulmaktan korkarsınız, güvenemezsiniz!

İnsanlar vardır; derin bir okyanus…
İlk anda ürkütür, korkutur sizi.
Derinliklerinde saklıdır gizi,
Daldıkça anlarsınız, daldıkça tanırsınız;
Yanında kendinizi içi boş sanırsınız.

İnsanlar vardır, coşkun bir akarsu…
Yaklaşmaya gelmez, alır sürükler.
Tutunacak yer göstermez beyaz köpükler!
Ne zaman nerede bırakacağı belli olmaz;
Bu tip insanla bir ömür dolmaz.

İnsanlar vardır; sakin akan bir dere…
İnsanı rahatlatır, huzur verir gönüllere.
Yanında olmak başlı başına bir mutluluk.
Sesinde, görüntüsünde tatlı bir durgunluk.

İnsanlar vardır; çeşit çeşit, tip tip.
Her biri başka bir karaktere sahip.
Görmeli, incelemeli, doğruyu bulmalı.
Her şeyden önemlisi insan, insan olmalı…

İnsanlar vardır; berrak, pırıl pırıl bir deniz.
Boşa gitmez ne kadar güvenseniz.
Dibini görürsünüz her şey meydanda.
Korkmadan dalarsınız, sizi sarar bir anda.
İçi dışı birdir çekinme ondan.
Her sözü içtendir, her davranışı candan…

(Can Yücel)